Gelin bu kavramları daha yakından inceleyelim ve Plazma Akademi ile keşfetmeye devam edelim.
Kavramların başında bulunan “Hydro” ifadesi latince su anlamına gelmektedir.
Bir yüzeyin hidrofobik veya hidrofilik olmasına suyun yüzeye yaptığı açıyla karar veririz. Bu açı bize yüzeyin yapısını gösterir. Eğer yapısı gereği suyu itiyor, püskürtüyor ya da damlacık oluşumuna sebep oluyorsa hidrofobik olduğunu, yüzeyin suya teması yüksekse ve su yüzeye homojen dağılıyorsa da hidrofilik olduğunu gösterir. Hidrofilik yüzeylerin açısı 90° dereceden küçük, hidrofobik yüzeylerin ise 90°’den büyüktür.
Yüzey etkileşimini görselde inceleyelim.
Peki bu durum bize neyi ifade ediyor, bir yüzeyin hidrofobik veya hidrofilik olmasının bize kazancı var mıdır? Bu soruyu günlük hayatta karşımıza çıkacak birkaç örnekle açıklayalım.
Öncelikle hidrofobik bir yüzeyi ele alalım. Hidrofobik yüzeyi olan bir pantolonunuz var ve yolda giderken gevşemiş, altında su birikmiş olan kaldırım taşına bastınız ve üzerinize su sıçradı bu durum gününüzü mahvedecek ya da eve tekrar dönmenize sebep olacaktı. Fakat hidrofobik yüzeyi olan bir kumaş kullanılmışsa su yüzeye temas etmeyeceği için herhangi bir leke bırakmadan damlacık olarak tekrar yere düşecekti.
Tabii hidrofobik yüzeylerin kullanım alanları sadece kumaşlar değildir. Geniş bir kullanım alanına sahip olsa da başlıca söyleyeceğimiz sektörler otomotiv, havacılık, sağlık ve denizcilik gibi sektörlerdir.
Son olarak hidrofobik yüzeye doğadan bir örnek verelim; nilüfer çiçeğinin yapraklarının temas açısı 161°’dir ve üzerine düşen damlalar formunu hiç bozmadan damlacık şeklinde kalır. Son örneğimizle birlikte hidrofilik yüzeylere geçelim.
Hidrofilik yüzeyler ise yüzey temasının yüksek olduğu ve sıvının yüzeye homojen dağıldığı yüzey tipidir. Bir örnek verecek olursak; cam üzerine sulu boya ile resim yaptığınızı düşünün. Sıvı, cam üzerinde damlacık şeklinde kalacaktır. Oysa hidrofilik bir yüzey olsaydı sulu boya defteri gibi sıvıyı homojen olarak dağıtacaktı.
Her iki yüzey de aslında bazı yerlerde istenen bazı yerlerde de istenmeyen durumlar ortaya koymaktadır.
Bu yüzden kullandığımız bir çok araç, eşya, ürün ya da ürün üretiminde biz bu yüzeyleri yapay olarak oluşturmak zorunda kalırız. Bu noktada bize en çok yardımcı olan cihazlar plazma cihazlarıdır. En çok bilinen iki plazma cihazı çeşidi vardır. Bunlar Atmosferik plazma ve soğuk plazmadır.
Hidrofilik yüzeylerin oluşturulmasında atmosferik plazma cihazımız kullanılır. Bir örnek verecek olursak boya yapılacak bir otomobil kaportasının yüzeyine atmosferik plazma uygulandığında boya yüzeye homojen dağılarak hem kusursuz görünüm sağlar hem de yüzeyi oksitlenme ve korozyona karşı daha iyi korur. Çünkü boya yüzeyin tamamına yayılarak her noktaya etki eder.
Hidrofilik yüzey için vereceğimiz yüzlerce örnekten birini daha verdiğimize göre Plazma Akademi’nin bir sonraki yazısında görüşmek üzere.
Bizi Takip Etmeyi Unutmayın!
Demo talebi ve ürün hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçin!
www.quantumplasma.com.tr
#plasma #atmosferikplazma #plazma #adezyon #kohezyon #quantum #teknoloji #nanoteknoloji #kumlama #verim #hijyen #sap #kompozit #quarts #teknoloji #bilim #laminasyon #sterilizasyon #verimlilik #metalurji
#matematik #uzay #roket #otomobil #tekstil #uçak #ambalaj #elektronik #beyazesya #tıp #laboratuvar #lab #panel #enerji #rüzgar #kanat #mürekkep #tüp #gaz #atmosfer #korona #corona #ışın #ışınım #cam #seramik #metal #üretim #işlem #innovation #management #creatvity #technology #futurism #entrepreneurship #startups #socialmedia #marketing #branding #motivation #sustainability #education #pruductivity